Bu linkte en altta bir yazı bölümü var;
Buraya kadar hep mobil cihazlar için özel olarak geliştirilmiş işletim sistemlerine baktık, ama aslında Linux 'un normal bir sürümü de bir tablette kullanılabiliyor (tabii bir cebin ekranı normal masaüstü için fazla küçük).
Tüm tanıdık uygulamalar çalışıyor ve her şey olması gerektiği gibi. Ama bir süre sonra neden tüm firmaların mobil cihazlara özel işletim sistemi geliştirdiğini anladık. Fare için ideal olan sıralı menüler, dokunmatik sistemde hiç doğal ve kullanışlı değil. Kaydırma çubukları ise ayrı bir sorun. Çok yüksek çözünürlüklü tabletlere klavye ve fare bağlandığında iyi sonuçlar elde edilebilir, ama yine de bu tableti kalıcı olarak normal bir Linux ile kullanmak için yeterli sebep değil.
Buradan benim anladığım aslında Pardus’un görsel iyileştirme ile dokunmatik menülere sahip olduğu zaman mobilde kullanılabilir olacağı. Aslında çabamız cep telefonlarımızı Pardus’a dönüştürelim çabası değil. Biliyorsunuz ki ARM lisansı iptal edilen HUAWEI açık kaynak ve tasarıma sahip işlemci modeli üzerinde çalışmaya başladı ve gelecek yıla büyük ihtimalle ilk modelini çıkarıp cihazlarına takacaktır. Bu pastadan bizim de pay almamız gerekiyor. Huawei geliştirsin ama S400’ler veya F35’ler gibi ortak bir proje yürütülebilir veya Huawei geliştirmeye başladığında bizde açık kaynak olduğu için katkıda bulunalım ve Vestel’de telefonlara taksın ki Pardus’ta bu arada hazır olsun ve yükleyelim kendi işletim sistemimizi ve kullanalım. Bu bir hayal değil arkadaşlar. Ama halk olarak bizim çabalarımızla olacak bir şeyde değil kesinlikle. Bu değişim hareketinden en maksimum düzeyde faydalanabilmemiz gerekiyor. TUBITAK Pardus’u geliştiriyor ama diğer yandan bildiğim kadarıyla mikrodenetleyici de geliştiriyor. Buradan biraz tecrübe edinmiş olması gerek. Mikroişlemci üretimine destek olabilir veya Huawei ile ortak yatırım yaparak çine bir fabrika bile açılabilir. Vestel Turkcell ve Devlet 3’lü ittifak ile bu işin altından kalkarlar. Neyse yazı fazla uzadı ama bunun hayalini hep kuruyorum. Umarım tren her zamanki gibi gittikten sonra biz ayağa kalkıp o trene binmemiz lazım demeyiz. Tren gardayken genelde çay içmekle meşgul olan bir kurumsal devlet yapısına sahibiz. Umarım bu sefer pasta pay edilirken bir dilim de biz almayı akıl ederiz. Herkese kolay gelsin.