Pardus Gibi Yerli Açık Kaynaklı İşletim Sistemlerinin Türkiye Ekonomisine Katma Değeri

Türkiye’nin dijital dönüşüm ve teknolojik bağımsızlık hedefleri doğrultusunda geliştirilen Pardus gibi yerli açık kaynaklı işletim sistemleri, ülke ekonomisine önemli katma değerler sunmaktadır. Lisans maliyetlerinin ortadan kaldırılmasından yerli bir ekosistemin gelişimine, siber güvenlikten dışa bağımlılığın azaltılmasına kadar geniş bir yelpazede olumlu etkiler yaratan bu sistemler, Türkiye’nin teknoloji alanındaki yerli ve milli duruşunu güçlendirmektedir.

Maliyet Avantajı ve Kamu Tasarrufu

Pardus ve benzeri yerli açık kaynaklı işletim sistemlerinin en somut ekonomik faydalarından biri, lisans maliyetlerini ortadan kaldırmasıdır. Özellikle binlerce bilgisayarın kullanıldığı kamu kurumlarında ve büyük işletmelerde, yabancı menşeli işletim sistemleri için ödenen yüksek lisans bedelleri, yerli çözümlerle önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Örneğin, Ziraat Katılım Bankası’nın Pardus’a geçişi ile 2,5 milyon dolar tasarruf sağlandığı bildirilmiştir. Benzer şekilde, AFAD ve çeşitli bakanlıklara bağlı hastaneler gibi birçok kamu kurumunun Pardus’u benimsemesi, kamu kaynaklarının daha verimli kullanılmasına olanak tanımaktadır. Bu tasarruflar, başka alanlarda teknolojik yatırımlara veya kamu hizmetlerinin iyileştirilmesine yönlendirilebilir.

Yerli Ekosistemin Gelişimi ve İstihdam

Pardus’un geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, Türkiye’de bir açık kaynak yazılım ekosisteminin oluşmasını ve güçlenmesini tetiklemektedir. TÜBİTAK BİLGEM öncülüğünde geliştirilen Pardus ve LiderAhenk, Engerek, Ahtapot, ETAP gibi alt projeler, yerli yazılımcılar, mühendisler ve bilişim uzmanları için yeni iş olanakları yaratmaktadır. Bu durum, yetişmiş insan gücünün ülke içinde kalmasına ve bilgi birikiminin artmasına katkı sağlamaktadır. Türkiye Açık Kaynak Platformu gibi girişimler de bu ekosistemi destekleyerek yazılımcı sayısını artırmayı ve yerli yazılım firmalarının rekabet gücünü yükseltmeyi hedeflemektedir. Pardus’a uyumlu yazılımlar geliştiren, kurulum, destek ve danışmanlık hizmetleri sunan yerli firmaların sayısı arttıkça, bu alandaki ekonomik aktivite ve istihdam da genişleyecektir.

Dışa Bağımlılığın Azaltılması ve Stratejik Önem

İşletim sistemleri gibi temel yazılımlarda dışa bağımlılık, hem ekonomik hem de stratejik riskler taşımaktadır. Yerli açık kaynaklı alternatifler, bu bağımlılığı azaltarak Türkiye’nin teknolojik egemenliğine katkıda bulunur. Özellikle kamu ve savunma sanayi gibi kritik sektörlerde yerli çözümlerin kullanılması, veri güvenliği ve ulusal güvenlik açısından hayati önem taşımaktadır. Yabancı yazılımlara ödenen lisans ve destek ücretlerinin ülke dışına çıkışını engelleyerek cari açığın azaltılmasına da dolaylı bir katkı sunar.

Siber Güvenlik ve Esneklik

Açık kaynak kodlu yazılımlar, kodlarının incelenebilir olması sayesinde potansiyel güvenlik açıklarının daha hızlı tespit edilip kapatılmasına olanak tanır. Pardus gibi yerli işletim sistemleri, Türkiye’nin kendi siber güvenlik ihtiyaçlarına göre özelleştirilebilir ve güçlendirilebilir. Bu durum, siber saldırılara karşı daha dirençli bir dijital altyapının oluşturulmasına yardımcı olur. Ayrıca, açık kaynaklı sistemlerin esnek yapısı, kurumların kendi özel ihtiyaçlarına göre yazılımları adapte etmelerine ve geliştirmelerine imkan tanıyarak verimliliği artırır.

İnovasyon ve Rekabetçilik

Yerli açık kaynaklı işletim sistemleri, üniversiteler ve araştırma kurumları için bir platform oluşturarak inovasyonu teşvik eder. Öğrenciler ve araştırmacılar, bu sistemler üzerinde çalışarak yeni teknolojiler geliştirebilir ve bilgi birikimlerini artırabilirler. Bu durum, uzun vadede Türkiye’nin teknoloji üretim kapasitesini ve uluslararası alandaki rekabetçiliğini olumlu yönde etkileyecektir.
Sonuç olarak;

Pardus gibi yerli açık kaynaklı işletim sistemleri, Türkiye ekonomisi için sadece bir maliyet avantajı sunmanın ötesinde, stratejik bir öneme sahiptir. Dışa bağımlılığı azaltması, yerli bir teknoloji ekosistemi oluşturması, siber güvenliği güçlendirmesi ve inovasyonu teşvik etmesi gibi çok boyutlu katkılarıyla milli ekonomiye önemli bir katma değer sağlamaktadır. Kamu kurumlarının ve özel sektörün bu sistemlere yönelik farkındalığının artması ve kullanımının yaygınlaşması, Türkiye’nin teknoloji alanındaki hedeflerine ulaşmasında kritik bir rol oynayacaktır. Bu doğrultuda, devlet politikalarının ve teşviklerinin yerli açık kaynaklı yazılımların gelişimini ve benimsenmesini daha güçlü bir şekilde desteklemesi büyük önem taşımaktadır.

Çok güzel bir yazı.

Devletin bazı baskı politikalarına da gitmesi gerekiyor. Bütün devlet kurumları kullanacak, demesi gerekiyor. Rusya yaptı bunu işte.

Sonra bir de şu var:

Benim bir şirketim var, yeni kurdum. Şirketimde 100 bilgisayar var. Bu yüz bilgisayara 100 adet windows kurarsam, atıyorum 100 bin dolar ediyor (diyelim).
Mahsus pardus kullanmıyorum, windows’u tercih ediyorum ki, bunu muhasebede gider göstertip devletten vergi indirimi alabileyim…

Böyle saçmalık olamaz!

Devletin, paket yazılımların maliyetini vergiden düşürmeye son vermesi gerekiyor. Böyle olunca herkes nasıl patır patır FOSS’a geçiyor gör!.. Tayyip amcayı ziyaret edip söylemek gerekiyor bunları işte.

3 Beğeni

Şirketlerde sırf gider göstermek için bilgisayara masraf eklemek kadar kolay bir şey yok, 2000’e de bilgisayar alabilirsin 10.000’e de. Eğer bu tercih rahat olsa aynı fiyata Windows lisansı almayıp Linux yükleyip bilgisayarın ramini, işlemcisini bir iki tık arttırabilirler, asıl problem orada değil.

Burada olay herkesin kullanımını bildiği ve profesyönel alanda yazılım desteğinin daha yaygın olduğu işletim sistemini kullanması. Mesela grafik design alanında Adobe yazılımları endüstri standardı, mimarlar için AutoCAD vazgeçilmez bir program, fakat sadece Windows’u destekliyorlar. Çalışma sürecini Linux kullanımı bi nebze etkileyecekse bile o lisans ücreti firmalar için değiyor. Burda asıl yapılması gereken Linux destekleyen alternatif yazılımlara gelişmesi için maddi destek programları sunmak, veya şimdiki standart yazılımlara Linux desteği getirmeye teşvik etmek olabilir.

3 Beğeni

Çok doğru bir nokta.

Bu sebepten, maddiyatım iyi olsaydı FOSS ekolüne çok bağış yapardım.

KiCAD, benim sık kullandığım bir yazılım. Bu yazılımın gelişmesi CERN projesi sayesinde oldu. Evvelden bu program kendi halinde giden ilkel bir programdı. CERN, kendi çalışanlarından bazılarını bu programın gelişmesi için ekibe kattı. Ardından program bugünkü iyi haline geldi. Destek çok önemlidir.

2 Beğeni

Kesinlikle katılıyorum yazınıza. Günümüzde, Pardus gibi açık kaynak yazılımlara daha fazla vakit ayırsak, vatandaşımız Windows’u bir gün bile aramaz. Şahsen, yıllardır Linux kullanan biri olarak Pardus’u her zaman gururumuz olarak gördüm ve çevreme de önermeye devam edeceğim. Tekel uygulamaların desteklerini yakın zamanda vereceğini de düşünüyorum eğer vermezlerse tıpkı arkadaşın dediği gibi bağımsız projeler daha iyi şeyler bile geliştirir.

3 Beğeni

Bu konu son yanıttan 10 gün sonra otomatik olarak kapatıldı. Yeni yanıtlara artık izin verilmiyor.