Bir ay önce ilk defa Linux’a Pardus’u tercih ederek geçiş yaptım ve KDE yükleyerek masaüstümü kendime göre şekillendirmeye başladım. Şu an için vardığım sonuç bu ve çok memnunum.
13 Beğeni
Mutluysan sıkıntı yok. Bence de güzel olmuş.
1 Beğeni
Linux ile bir buçuk yılı geçtim. Bu süre zarfında kendime göre KDE arayüzünü olgunlaştırdım ve hem görsellik olarak hem de işlevsellik olarak tatmin edici bir noktaya ulaştım.
- Windows 11 tarzı ikonlar
- Windows 11 tarzı uygulama başlatıcı
- Ortada yüzen ve sadece uygulama başlatıcı ile etkinlik sayfalayıcı bulunduran görev çubuğu
- Şeffaf blur görev çubuğu, pop-uplar vs.
- Kullanıcı değiştirici, sık kullanılan uygulama ikonları, takvim, hava durumu, sanal masaüstü sayfalayıcı ve sistem tepsisi içeren üst panel
- Canlı masaüstü arkaplanı
Performans için;
*Zram
*Earlyoom
*Preload
*Fstrim
Kapsam genişliği için;
Flatpak+Şişeler+Waydroid.
Sonuç= Windows’dan çok daha iyisi.
Bu tür paylaşımları görünce aklıma hep şu soru geliyor: Eğer Windows veya macOS görünümüne bu kadar bağlıysak, neden Linux’a geçtik?
Linux’un en güçlü yönlerinden biri, kullanıcısına hem özgürlüğü hem de özelleştirme esnekliğini sunması. Ama bu özgürlüğü sadece görsel olarak eski sistemlere benzetmek için kullanıyorsak, gerçekten özgürleşmiş oluyor muyuz?
Elbette herkesin masaüstü zevki farklı olabilir, bu anlaşılabilir. Ancak bana göre Linux’a geçmek, sadece görünüm değil; felsefe, yapı, işleyiş ve özgürlük anlayışı bakımından da bir dönüşüm anlamına geliyor.
Windows’a benzetilmiş KDE temaları ya da macOS görünümündeki GNOME dock’ları belki kısa vadede alışkanlıklarımızı devam ettirmemize yardımcı olabilir, ama uzun vadede bizi gerçekten özgürleştiren şey, bu sistemlerin arkasındaki değerleri anlamak ve sahiplenmek olacaktır.
1 Beğeni
Sağ üst köşedeki yüzde değerlerini hangi uygulamadan alıyorsunuz? Yüzde işaretinin yerelleştirilmesinde hata var, eğer KDE içindeyse düzelteyim.
