Merhaba, teknoloji forumlarında bazılarında yani kendi milletimiz Pardus’u kötülüyor. Bugluymuş , sorunluymuş, eksikmiş vesaire. Evet eskiden olsa öyleydi. Kernel eskiyken falan. Ama taa nerelerde kaldı. Bi de geliştirilmiyormuş hiç. Bi de debian tabanlı olduğu için yerli değilmiş. Ben bu fikirlere katılmıyor. TÜBİTAK ULAKBİM tarafından yapıldı ve bizim işletim sistemimiz ve biz buna sarılmalıyız. Bağımlı olmamalıyız. MS’e ABD’ye vesaire.
Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Merhaba,
Her söylediğine katılıyorum.
Windows’ta bile türlü türlü sorunlar yaşanıyor. Her allahın günü bir sıkıntı yaşanabiliyor. Buradan bakınca Pardus gayet stabil ve kullanışlı.
Lakin Debian altında türlü sebepler barındıran başlı başına farklı bir konu. Olmuş bitmiş iş üstüne konuşsan ne düğişir ki?
Keşke kendi ürettiğimiz taban üstünden ilerlemeye devam etseydik! Teknolojiye siyaseti ve ekeonomik getirilerini bulaştırmasaydık.
Debian’ın sana verdiği kadarıyla yürürüken, üstüne de bir kaç şey koyma ötesinde bir konu değil bu!
Destek verilmesi konusunda sonuna kadar katılıyorum…
Dediğin fikirleri sağından solundan paylaşan insanlar zaten burada dediğin gibi sarılmalıyız ama nasıl.
Dünyanın neresine giderseniz gidin windows işletim sistemli bir pc görürsünüz. Neden kullanımı kolay. Bilgisayarı basit bir şekilde insanların kullanmasını sağlıyor. Biran önce devletin desteğiyle hatta bedava kurslar düzenleyerek Pardus/Linux platformuna insanlar çekmeliyiz. Tüm okullarda başta öğretmenlerimiz olmak üzere öğrencilere Pardus/Linux platformunda bilgisayarı kullanmayı göstermeli öğretmeliyiz.
Hatta bu noktada Apple gibi yapıp uyumlu donanımlardan bilgisayarlar oluşturup daha sorunsuz bir şekilde son kullanıcıyla Pardus’un buluşmasını sağlamalıyız. Dünya üzerinde en çok kullanılan cep telefonu işletim sistemi aslında bir Linux’ ken PC platformunda da bu sağlanabilir.
Ben kardeşime 5.sınıf kendisi, bilgisayar kullanımını Pardus üzerinden öğreteceğim. BTK Akademi vasıtasıyla.
Pardus Debian tabanı üzerine geliştirilen diğer pek çok dağıtım gibi, yine belirli amaçları hedefleyen bir başka dağıtım. Bu amaçlar arasında kamu ağırlıklı olmak üzere son kullanıcı da esas alınıyor. Pisi Linux döneminde Türk eliyle yapılan bir dağıtımın biricikliği(uniqueness) konusunda daha fazla hak iddia edebiliyorlardı ancak bu şu an Pardus’ta söylenecek bir şey değil, çünkü Debain neredeyse tüm sistemin bir parçası haline gelmiş durumda. Pisi Linux’de KAPTAN, YALİ gibi pek çok özel şey vardı.
“Pardus’u neden desteklemeliyiz?” sorusuna verilebilecek yanıtlar ise her ne kadar idealist veya vatansever bir çizgide karşımıza çıkıyor olsa da, nihayetinde şu üç ve bunun alt dallarına uzanan sebepler oluyor:
- Maliyeti düşürmek: Microsoft ürünleri olan Microsoft Windows, Office 365 veya 2016-2021 gibi standalone ofis paketlerinin lisans maliyetleri, her bir makine başına, özellikle kamu ve şirket kuruluşlarında inanılmaz rakamlara ulaşıyor. FOSS, yani özgür yazılım ürünlerini kullanmak(LibreOffice, Pardus vb.) müthiş bir tasarruf sağlıyor.
- Yazılım için katalizör olarak kullanmak: Windows’un, Bill Gates veya Steve Ballmer gibi ilk ve önemli zamanlarından itibaren hedefi ağırlıklı olarak son kullanıcı ve standardizasyon olmuştur. Bu yüzden, insanların işlerini yapabilmeleri için basitlik, efektiflik ve yaygınlık prensibine göre dizayn edilegelmiştir. Linux ise, tabiri caizse “otomatik vitese” sahip Windows’un yanında “manuel vitese” sahip bir araba gibidir. Kişiselleştirmeden tutun da kerneli silip sistemi boot yapamayacak duruma kadar getirmenize olanak veren super user do(sudo) komutuyla yazılımsal olarak her şeyi yapmanıza izin verir. Bu size yazılımla içli dışlı olmak için olanak verir ve bu yüzden yazılım öğrenmek isteyenler için ideal bir başlangıç teşkil eder. Windows ise ticari bir yazılım olduğu için sınırlıdır ve kaynak kodları ile yapabilecekleriniz son derece sınırlıdır.
- Özelleştirilebilirlik sayesinde kontrol imkânı verir: Windows’un aksine Linux çekirdeği etrafında kurulmuş dağıtımlar özgür oldukları ve ticari yazılım olmadıkları için ve Windows gibi bir pazar payına sahip olmadıkları için daha güvenlilerdir ve devletin, şirketlerin ya da bireylerin kişisel veya kamusal bilgilerini idare edebilmeyi çok daha iyi başarır, Windows’un sahibi Microsoft’a veya herhangi bir diğer üçüncü partiye veri sızdırmadan. Bu yüzden devlet dairelerinde, en azından kritik konumda olanlara Linux tabanlı, özellikle Pardus gibi bir dağıtımı önermek son derece mantıklıdır. Zaten devletler de bunu görmüş olacak ki, altyapısında Linux kullanan çok fazla devlet var.
Diyeceğim o ki, elbette Pardus bu nedenlerden ötürü önerilebilir, ancak bunun aynısı, hatta çok daha fazlasını LinuxMint veya Ubuntu gibi dağıtımlar da yapabilir. Pardus’u bu dağıtımlar arasında ayıracak tek faktör “millileşme” furyası bence olmamalı, keza bu millileşme de çok sınırlı ve dediğim gibi, Debian üzerine geliştirilen Pardus’un milliliği, sahip olduğu uygulamalar ve kendisini diğerlerinden ayıracak özellikler bakımından neredeyse yok gibi. Ama elbette bu desteklenmemesi için bir sebep değil.
Pardus her şeyden önce milli bir servettir. Yaklaşık 3 yıldır Pardus kullanıcısı olarak şunu söyleyebilirim ki birçok linux dağıtımından çok çok önde. Ayrıca debian üzerine inşa edilmesi program çeşitliliği açısından büyük bir avantaj sağlıyor. Peki neden Pardusa sahip çıkmalıyız ve kullanmalıyız.
Kısaca şöyle özetleyebiliriz:
• Pardus işletim sistemi, tamamen ücretsiz bir şekilde kullanılabilmektedir. Ofis programları, grafik programları, oyunları vb, uygulamaların birçoğu bedavadır.
• Kullanıcılar, Pardus işletim sisteminde yer alan uygulamaları herhangi bir ücret ödemeden sınırsız bir şekilde deneyebilmektedir.
• Pardus işletim sisteminde kötücül yazılım ihtimali oldukça düşüktür. Kullanmak isteyenler için yazılım merkezinde ve depolarında ücretsiz antivirüs yazılımları mevcuttur.
• Windows gibi kapalı kodlu işletim sistemlerinde arka planda ne olup bittiğini tam anlamıyla anlama imkanımız yoktur. Bu kişisel veri güvenliğimiz açısından önemli olduğu kadar devletin çeşitli kademelerinde kullanılan bilgisayarları düşündüğümüzde milli güvenliğimiz açısından da önemlidir. TÜBİTAK tarafından geliştirilen bu işletim sistemi açık kaynaklı bir yapıya da sahiptir.
• Pardus işletim sistemi oldukça hızlı ve kararlı bir yapıdadır ve sürekli kendini yenilemekte ve gelişmektedir.
• Pardus işletim sistemi kurulumundan sonra birçok program da otomatik bir şekilde bilgisayara yüklenmektedir. Yazılım merkezi sayesinde program kurmak ve kaldırmak çok kolaydır.
• Pardus kurulurken sizin için gerekli olan donanım sürücülerini yükler ve birçok donanımlarınızı otomatik olarak tanır.
• Pardus yazılım merkezinde programlar için güncellemeler geldiğinde sizin için bildirim ekranında uyarı oluşur ve bir iki tıklama ile programlarınızı güncelleyebilirsiniz.
• Her kullanıcı kolayca özelleştirebilir.
• Türkçe başta olmak üzere pek çok farklı dil desteğine sahiptir.
• Tüm bunların yanı sıra bu işletim sistemi, donanımsal olarak giriş seviyesinde olan bilgisayarlarda da sorunsuz bir şekilde çalışabilmektedir.
Bu konu son yanıttan 10 gün sonra otomatik olarak kapatıldı. Yeni yanıt girilmesine izin verilmiyor.